Burhan Koyu Tavsanli/Kutahya
regaip
Bu gecede Yüce Allah’ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığı müjdelenmiştir. Hz. Muhammed (sas)’in Receb’in ilk
perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere 12 rekât namaz kıldığı ifade edilir.
Regâib ne anlama geliyor?
Regâib, Arapça bir kelimedir ve “reğabe” kökünden gelmektedir. “reğabe”, kelime olarak, herhangi bir şeyi
istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için
çaba sarf etmek demektir. “reğîb” kelimesi ise, “reğabe”den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan,
taleb edilen şey demektir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Bu gece Peygamberimiz’in ana rahmine düştüğü yönünde rivayetler
vardır ancak ilmi dayanağı yoktur.
Üç ayları nasıl değerlendirebiliriz? * Nafile oruçlarla Pazartesi-perşembe oruçlarını gücümüz yettiğince tutabiliriz.
Yapamıyorsak, “dilimize, gözümüze ve kulağımıza” günah orucu tutturabiliriz! * Nafile namazlarla
Evvabin, duha namazı, teheccüt namazı vb. kılarak.
Ya da kazaya kalmış namazlarımız varsa her namazın sonuna bir adet ekleyip kaza ederek...
* Hayır ve hasenatla Kişinin tebessümü bile sadaka hükmündedir. Herşeyi hayra yormak,
işin oluruna gitmek, müslümanlar arasındaki işleri hal yoluna
koymaya çalışmak, dargınları barıştırmaya, küskünleri ısındırmaya çalışmak hayır ve hasenat hükmündedir. Hele bir de
maddi imkanınız varsa bu daha çok sevap kazanma imkanı verir Müslüman’a. Bazı mübarek vakitlerde Kur’an’ın normalde 1’e 10
olan sevabı, 1’e 700 bine kadar çıkabilmektedir. Yine sadaka ve zekatların sevapları da öyledir. Müslümanlar bundan mahrum
kalmamak için mesela zekatlarını Ramazan’ın en mübarek vakitlerinde vermeye gayret ederler.
Kandillerin Tarihçesi
Kandil, Rabb’imizin ve Resûlü’nün mübarek saydığı gecelere verilen isimdir. Bu geceler Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olan
Kadir, Receb ayının yirmi yedinci gecesi olan Mirac, Şaban ayının on beşinci gecesi olan Berat, Receb ayının ilk cuma
gecesi olan Regaib ve Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid’dir. Osmanlılar döneminde, II. Selim zamanından
başlayarak minarelerde kandiller yakılarak duyurulduğu ve
kutlandığı için kandil olarak anılmaya başlayan gecelere Kandil- i
Şerif de denir. Ayrıca her gece, Leyle-i Kadir, Leyle-i Mirac
gibi terkiplerle de anılır. Hicretten üç yüz yıl sonra ilk kez Mısır’da, Fatimiler döneminde Mevlid; dört yüzyıl sonra da
Kudüs’te Mirac, Regaib ve Berat geceleri ihya edilmeye, bu geceler camilerde cemaatle yapılan ibadetlerle yaşatılmaya
başlandı. Daha sonra bu kutlamalar gelenekleşti. Yüzyıllardır kandiller camilerde okunan mevlid ve Kur’an’la yapılan dua ve
ibadetlerle canlı biçimde kutlanmaktadır.